Gündelik konuşmalarda yalnızca vücudun kendi kendine ürettiği, üzerinde direkt kontrolün olmayan, hormonların azlığı ya da çokluğu gibi gösterilen libido aslında senden ve mutluluğundan bağımsız bir kavram değil. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) libidonun fiziksel, mental, duygusal ve sosyal sağlığımızla ve hatta içinde doğduğumuz kültürle alakalı olduğunu belirterek aslında libidonun ne kadar çok parametreden etkilendiğini bize gösteriyor ve içimize su serpiyor. Çeşitli araştırmalar DSÖ’nün tescillediği fikri biraz daha da ileri götürerek, kişinin libidosunun partneriyle birlikte vakit geçirdiği mekandan bile etkilenebileceğini söylüyor. Bizim deneyimlerimiz de bilim insanlarının deneyimleriyle aynı paralelde zaten.
Kısaca anlatmak gerekirse libidon yalnızca hormonlarınla değil, pek çok farklı duruma ve koşula bağlı. Sağlıklı ve mutluysan, üstüne bir de duygusal ve fiziksel olarak tatmin edici bir ilişkin varsa bu genellikle libidonla alakalı bir problemin yok anlamına gelir. Peki, ya bu libidosu “çok” olanlar? Birilerinde çok varsa birilerinde de az var demektir sonuçta, değil mi? Bunun cevabını alabilmek için biraz daha derine inmemiz gerekecek.
Hangisi Daha Hayırlı: Azı mı Çoğu Mu?
Bu kısma akla gelen ilk soruyu cevaplayarak başlayalım. “Normal/Optimal” libido diye bir şey yoktur. Her birimizin yaşam standardı, içinde yetiştiği kültür, aile ortamı ve psikolojisi birbirinden farklı. Bu dış etkenlerin yanı sıra hepimizin karakteri de birbirinden ayrı. Bu da demek oluyor ki hepimizin cinselliğe bakış açısı ve beklentisi başka. Burdan anlamamız gereken şey toplumun üzerimize yüklediği “ideal libido” baskısının gerçek olmaması.
Eğer gündelik libido seviyesi hakkında kafasında soru işareti olanları rahatlattı isek şimdi işin diğer yüzüne dönelim. Çeşitli sebeplerden dolayı yıllar içerisinde senin ideal kabul ettiğin libidon artmış ya da azalmış olabilir ve bu durumdan rahatsızlık duyuyor olabilirsin. Bunun da sebebi, evet doğru tahmin ettin, yalnızca hormonlarınla alakalı değil.
Düşük Libido
Başta belirtmekte fayda var; düşük libido senin hangi seviyeyi “normal” kabul ettiğinle alakalı. Yani senin için can sıkıcı olan bu durum bir başkasının cinsel hayatını mutlulukla devam ettirdiği bir seviye olabilir.
Semptomlarını yaşayanlar daha iyi bilir ancak biz yine de söyleyelim:
Partnere karşı cinsel istek kaybı
Cinselliğe karşı duyulan stres, endişe ve ilgisizlik.
Daha önce de belirttiğimiz gibi libidondaki değişimlerin hayatın içerisindeki neredeyse bütün alanları içine alan birçok farklı sebebi olabilir. Ancak İngiliz Ulusal Sağlık Sistemi’nin sıraladıklarını aktarmamız gerekirse:
Cinsel ilişki sırasında acı ve ağrı
Diyabet
Yüksek tansiyon
Antidepresan kullanımı
Aşırı alkol ve sigara tüketimi
Uyuşturucu kullanımı
Stres
Düşük özgüven
Andropoz
İlişki sorunları
Partnere duyulan ilgi
Yorgunluk
Uykusuzluk
Tatmin edememe endişesi
Cinsel hastalıklar ve problemleri direkt olarak listeye yazabiliriz.
Kadınlar için artı olarak;
Hamilelik,
Doğum kontrol yöntemleri,
Menopoz düşük libidonun nedenleri olabilir.
Senin de okurken nefesin tükendi mi? Unutmadan listeye onu da ekleyelim, fiziksel egzersiz eksikliği de düşük libidonun sebeplerinden olabilir.
Ne Yapmalı?
Aslında yapılması gerekenler sebeplerinin içinde gizli. Önemli olan hangisinin buna sebep olduğunu bulmak diyebiliriz. Bazılarımız için partnerimizle yapacağımız açık ve gönülden bir konuşma ve romantik bir yemek bütün sorunları çözerken diğerlerimiz için kötü alışkanlıklardan uzaklaşıp yaşam kalitemizi artıracak yeni yollar denemek çözüm olabilir. İlaç kullanımıyla alakalı libido düşüklüğü yaşayanlarımız ise doktoruna başvurup canını sıkan bu durumu anlatarak çare bulabilir. Eğer bütün bunlara rağmen libidon beklediğin seviyelere gelmemişse bir uzmana başvurmanda fayda var.
Bir Libido Gerçeği: Araştırrmacılar tükettiğimiz gıdalar ile libido seviyemiz arasında direkt bir ilişki olmadığını defalarca kez kanıtladılar. O yüzden her akşam bol şekerli mesir macunu yemeyi hep beraber bırakabiliriz. Ancak bu ne yediğimize dikkat etmeyelim anlamına gelmiyor tabii ki. Düzenli ve dengeli beslenmek vücudumuzun ihtiyacı olan besinleri almasını ve gün içerisinde daha fazla enerjimiz olmasını sağlar. Bu da hayatımızın “her alanında” daha daha iyi performans göstermemize yardımcı olur.
Yüksek Libido
Yüksek libido, ilk bakışta, insanı çok rahatsız edebilecek bir şey değilmiş hatta övünülmesi gereken bir durummuş gibi gözükebilir. Ancak hayatın akışını etkilemeye başladığı ve cinsellikten başka hiçbir şey düşünemez hale gelindiği zaman düşük libidodan bile daha tehlikeli olabilir.
Seks, her ne kadar rasyonelliği bir kenara bırakıp dürtülerimizle hareket ettiğimiz bir aktivite olsa da modern dünyada var olan bir bireyin tutkularını ve güdülerini dizginleyememesi uzun vadede kendine mental, sosyal ve hatta fiziksel zarar vermesine yol açabilir.
Çığrından çıkan libido kontrol listesi şöyle:
Cinsel isteği dizginleyememek, durduramamak
Aşırı pornografik materyale maruz kalmak
Aşırı mastürbasyon
Cinselliği öfke, stres, endişeden kaçış olarak kullanmak
Cinsel istek nedeniyle sağlıklı ilişkiler kurmakta ve sürdürmekte zorluk çekmek
Seks harici aktivitelerden beklenen tatmini alamamak
Cinsel dürtünün sağlık, yakın ilişkiler ve iş gibi alanları olumsuz etkilemesi
Ne Yapmalı?
Libidoyu düşürmek için yapılabilecek şeylerin başında bu enerjiyi başka bir yere kanalize etmek geliyor. Gün içerisinde içine dolan enerjiyi ağırlık kaldırarak, koşarak ya da meditasyon yaparak değerlendirebilirsin. Hem vücudun ile daha da barışırsın fena mı olur? Partnerinle olan ilişkinden memnun değilsen, bu durumu ona açarak ortak bir noktada buluşabilir ya da birlikte bir ilişki terapistine başvurabilirsin. Eğer yüksek libidoyu kendin çözemiyorsan bir doktora başvurarak medikal yollarla libidonu kendin için normal olan seviyelere geri getirebilirsin.